Yazmamı istemediğini biliyorum. Sadece   dünyanın en güzel noktasında, en huzurlu yerindeydim o gün. Ve ve gerçekten tüm hayatımı orada seninle geçirebilirdim sanırım...



Bu Kasım daha bir baska olacak gibi...

Facebook hesabımı kapattım. Kafam o kadar rahat ki, buradan da yazayım bunun amacı daha fazla ilgi çekmek ya da "ayyh çok ilgileniyor insanlar benleee .s.s" olayı değil.
Sadece istemsiz olarak insanları stalkladığımı düşünmem ve bu durumdan rahatsız olmam sebebiyle kapattım.
Uzun süre düşünme süreci geçirdim ve birden kesin bir kararda bulundum.
Cidden mutlu ve huzurluyum.

Bazı şeylerden sonra özellikle şu 2 haftalık aradan sonra güzel ve yeni sayfa açtığımı düşünüyorum.
Bazı şeyler zorlamaya gelmiyormuş gerçekten, olmayacakmış ve sadece benim aptal hırsım yüzünden devam ediyormuş. Kaybetmeyi kendine yediremeyen Tutku'nun kötü özelliklerinden biri daha işte.

Her neyse.
Geçen haftadan beri mi? Yok yok bir 10 günü vardır. Temiz ve yepyeni bir hayat beni bekliyor...
Mutlu olur muyum ilerde bilmiyorum. Ufak tefek beklentilerim var sadece... Sadece... ya da her neyse yazmasam da olur.


Hoppo'lu Cupcake



Selamlar efenim, son yaptığım tarifi paylaşmaya geldim. Hala eklemek isteyip ekleyemediğim tarifler olsa da şunu şuraya bırakmakta fayda var...

Kekimiz oldukça basit bir kek. 

3 yumurta
1 + 1/4 çay bardağı toz şeker

İyice çırptıktan sonra;
2 tepeleme çorba kaşığı yoğurt
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un...

Ekliyor ve karıştırıyoruz, ben son dakika da KAKAOLU OLSUUUN :3 diyince en son koydum siz keyfinize göre kakaoyu un ile birlikte koyabilir ya da koymayabilirsiniz.

Tüm karışımı hazırladıktan sonra fırınımızı açıp 180 dereceye ayarlıyor kaplarımıza da Ozmo Hoppo'dan birer tane koyuyoruz. Üzerine kek hamurumuzu döküyoruz... SONRA DA FIRINA ATIYORUZ ♥


Gördüğünüz gibi suflemsi bir kabarma oluştu benim keklerimde ^^,

Üzerlerine ;
1 paket krem şanti
1 çay bardağı süt
ile çırparak hazırladığım krem şantilerden ve havyarımsı pasta süslerinden ekledim.


Minnak cupcakelerim yüzünden ofiste 1. cupcake savaşları başladı :3  


AFİYET OLSUN !



  

Hazır kızlı erkekli konular gündemdeyken...


Unagi vs Hawaian Pizza

Pazartesi günü gittiğim bir yerden bahsetmek istiyorum.
5 yıllık Kadıköylü olan biri olarak defalarca önünden geçtiğim fakat gitmediğim şirincecik müthiş pizzaları olan bir yer burası : BEPPE PIZZA.




Menüsünde normal pizzaların dışında SIRADIŞI PİZZALAR diye bir kategori bulunmakta. Oldukça eğlenceli seçenekler mevcut. Yeni şeyler denemekten kaçınmayanlar için inanılmaz güzel. Şahsen pazar günü mide ağrısından ölmeme rağmen Hawaian pizzaalmaktan çekinmedim. Mozerella, jambon ve ananastan oluşuyor. Açıkçası beklediğimden kat kat güzeldi. Ananasın yemeğe ne kadar yakıştığını birkez daha görmüş oldum.

Beni burayla tanıştıran kişiye gerçekten büyük bir teşekkür borçluyum aslında ^^, Kendisinin tercihi unagi yani yılan balıklı pizza olmuştu, sade bir seçim ama wasabi sosunun güzelliği, yılan balığı ile birleşince inanılmaz olmuştu. Birçok insan pizzada deniz ürünlerinden hoşlanmıyor ama Unagi pizza için söyleyebileceğim bir gerçek var ki o da eğer uzakdoğu mutfağını seviyorsanız, wasabiye karşı bir antipatiniz yoksa kesinlikle deneyin. SEVECEKSİNİZ ♥

İnternet sayfasını şuraya bırakıyorum : http://www.beppe.com.tr/

Hemen altına da Mekanist yorumlarını : http://www.mekanist.net/istanbul/restoran/beppe-pizzeria

Bir sonraki gidişimde yine SIRADIŞI SEÇİMLER yapacağım sanırım. Siz de deneyin :3

Baileys Tiramisu

Bir de tarif gireyim güzel olsun :D Diğer yazılar gözden kaybolsun ehe. :3

Şimdik efendim olay şu; çok acil olarak değil de çabuk çabuk yapılması gerekiyor. Bu yüzden her adımın fotoğrafını çekemedim üzgünüm. Ama tam olarak anlatmaya çalışacağım...

2 su bardağı süt
2 yumurta sarısı
2 tepeleme çorba kaşığı un
1,5 çay bardağı şeker
1 paket vanilya
+
250 gr Labne

Alıp tencere içine koyuyuyoruz. Karıştırarak orta ateşte pişiriyoruz. Puding kıvamına gelinceye kadar karıştırmaya devam ediyoruz. Tam kaynamadan yani üzerinde baloncuklar oluşmadan mikser ile yaklaşık 3 dakika çırpıyoruz...
Muhallebi kıvamında ocaktan alıp Ayrı kapta çırptığımız labne peynirini katıyoruz ve yine mikserle şöyle güzelce çırpıyoruz...

1 paket kedidili.

Kedidili  bisküvilerini ıslatmak için kahve karışımı yapacağız şimdi. Benim kullandığım kaptaki kedidillerini ıslatmak için tam yetiyor. Ama sizin kabınızı falan bilmediğim için yorum yapamıyorum.

1 su bardağı kaynar su
2 çorba kaşığı nescafe
2 çorba kaşığı şeker
2 çorba kaşığı süt
3 çorba kaşığı baileys

Yukarıdaki karışımı bir kaseye koyup karıştırıyoruz. Daha sonra kedidillerini tane tane içine batırıp çıkartıyoruz.

Tiramisumuzu yapacağımız kaba dipdibe yerleştiriyoruz. Üzerine kremamızın yarısını döküyoruz. Üzerine tekrar ıslatarak kedidili sırası koyuyoruz. Ve kana kremamızı da döküp, kakao ile kapladıktan sonra bitiyor tiramisumuz. Afiyetle yiyebilirsiniz artık ^^




Son notlar :
Kedidili bisküvisini a101'de bulabilisiniz.
Tiramisuyu yaptıktan sonra streç film ile kaplayıp dolaba koyarsanız daha bir güzel oluyor diyorlar, bilemedim.









Sevgilim yok ama dün tam bir günah gecesi yaşadık...

Berk Ö, Ceren, Vicky, Şafak, Canberk, Berk T. ve ben...

Tam bir günah gecesiydi çünkü günün özeti : CEREN'İN ABİSİ idi.

Rüyalarımıza girdi falan... 

Aklima gelmisken...


Will I wait for you?

I Will Wait by Mumford & Sons on Grooveshark

Well I came home
Like a stone
And I fell heavy into your arms
These days of darkness
Which we've known
Will blow away with this new sun

But I'll kneel down
Wait for now
And I'll kneel down
Know my ground

And I will wait, I will wait for you

So break my step
And relent
Well you forgave and I won't forget
Know what we've seen
And him with less
Now in some ways
Shake the excess

And I will wait, I will wait for you

Now I'll be bold
As well as strong
And use my head alongside my heart
So tame my flesh
And fix my eyes
A tethered mind freed from the lies

And I'll kneel down
Wait for now
And I'll kneel down
Know my ground

Raise my hands
Paint my spirit gold
Bow my head
Keep my heart slow

'Cause I will wait, I will wait for you
And I will wait, I will wait for you


Baska bir karanlik istemem ki artik

Son Sabah by Mor ve ötesi on Grooveshark


Her şeyden bir şarkı çıkmaz ya
Her şarkıdan da çıkılmaz ya
Kabin de ruhun da farkında
Hikayen bitmemişti aslında
Hakikat neye yarar göz yalansa
Bilsen hiç ağlar mıydın sonunda
Duyar mı ki, anlar mı sorunca
Koca bir an yansın mı karşımda
Belki son sabahtır
Belki de bahardır
Al, aklımı al da yerine koy zamanı
Başka bir karanlık istemem ki artık
Rüyadan güzelse ah bu aşktır, aşktır


Defalarca bu şarkıyı dinleyebilirim. Ağlayamıyorum sonuçta. Tepkisizim. Zaten öyle olmalıyım. Bundan sonra ona karşı samimi olamayacağım. Ne bileyim. Benden hoşlanmadığı ve o aralık bıraktığı hatta ne aralığı... Ardına kadar açık bıraktığı o kapıya yaklaşınca, yaklaştıkça yüzüme çarpılma hissi...

Özgürlüğüne o kadar düşkün ki. Ben sadece onunla ilgilenirken o herkesle ilgilenmek istiyor. 

Benim olduğunu bilsem kıskanmayacakken kıskanıyorum...

Ne yapacağımı bilmiyorum ya... MIND FUCK!



İtiraf etmek istemiyorum da, içimdeki boşluk sen gidince daha da arttı sanki... 
Eve çıkmam yaramamış bana 
cidden o.o 
Kırılganlıktan tut, 
özür dilemelere, 
agresifleşmelere varan olaylar, ilgi beklemeler... 


I wanna love you, but I better not touch (don't touch) 

I wanna hold you, but my senses tell me to stop 

I wanna kiss you, but I want it too much (too much) 

I wanna taste you, but your lips are venomous poison 




Sabah gelirken buraya bişeyler yazacaktım. Okunmasını umursamadan.
Sonra unuttum.
Şimdi müzik dinlerken niyeyse hep bişeyler paylaşıyorum...
Müzik bloguna döndü buralar hep.
Ama ne yapayım bazen çok yaşıyorum şarkıyı.
Günün şarkısını da bu yaptım hadi yine iyisiniz ^^,
bant kaydında joel’in sesi: bence clementine’ın aslında baştan çıkaran yönü… kişiliğinin sizi sıradanlıktan kurtaracakmış gibi görünüyor olması… sizi heyecanlı şeylerin olacağı bir dünyaya götürecek bir meteor gibi.

clementine: sana bağırdığım için özür dilerim.

joel: önemli değil.

clementine: joel, senden gerçekten hoşlanıyorum.öyle şeyler söylediğim için çok üzgünüm.

joel: -teybi kapatmaya yönelir- şunu kapatayım.

clementine: hayır, bekle. bunu hak ettim.

bant kaydında joel’in sesi: tek sorunu saçıydı. tamamen saçmalık!

joel: saçını gerçekten beğeniyorum.

clementine: teşekkür ederim.

bant kaydında joel’in sesi: dağılmış durumda. ama tek derdi saç rengi.

joel: içecek birşey falan ister misin?

clementine: viski var mı?

bant kaydında joel’in sesi: onunla seks yapmak için… fazla beklemek gerekeceğini sanmıyorum. son akşamımızda açıkça gördüm. seks değildi… acıklıydı. clem insanların onu sevmesinin tek yolunun… onlarla yatması olduğunu sanıyor. ya da onlar bu ihtimalin farkında oluyorlar. ve o kadar umutsuz ve güvensiz ki… eninde sonunda onu becerirsin ahbap.

clementine: ben böyle yapmıyorum.

joel: yaptığını düşünmezdim.

clementine: çünkü yapmam.

joel: biliyorum.

clementine: ama böyle demene çok üzüldüm çünkü böyle birşey yapmıyorum.

joel: çok üzgünüm.

clementine: ben çok üzgünüm. eve gidiyorum. kafam karıştı. düşünmeliyim. burada duramam. hoşçakal.

joel: güle güle.

clementine: seninle karşılaşmak hiç de güzel değildi. biriyle bu kadar zaman harcadığınızda, tanımadığınız insanlar gerekiyor.

joel: bekle!

clementine: ne var?

joel: bilmiyorum. sadece bekle!

clementine: ne istiyorsun, joel?

joel: sadece biraz beklemeni istiyorum.

clementine: peki.

joel: gerçekten mi?

clementine: ben bir kavram değilim, joel. sadece huzur arayan bir kızım. ben mükemmel değilim.

joel: sende hoşlanmadığım hiçbir şey göremiyorum.

clementine: ama göreceksin!

joel: göremiyorum.

clementine: göreceksin. birşeyler bulacaksın. ben de senden sıkılıp kendimi kapana kısılmış hissedeceğim. çünkü bana hep böyle olur.

joel: tamam.

clementine: tamam.

joel: tamam.

clementine: tamam.

LAN OGLUM OYLE OLMAZ!!!

 
LAN OĞLUM ÖYLE OLMAZ!!!

Muzikli paylasim...

Günün ağzıma sıçan şarkısını getirdim sizlere...
Üstelik tüm gece sarıldığım hayaleti artık yok...
Canım yanıyor... Çok fazla yanıyor...
Çekip gitmek istiyorum, tek yapabileceğim şeyi yapmak istiyorum ama lanet olası bir güç tutuyor beni.
Neden durduğum hakkında en ufak bir fikrim yok...
Sözlerini de ekleyeyim şarkının iyice etkili olsun.


True Love Waits by Radiohead on Grooveshark


I'll drown my beliefs 
To have you be in peace 
I'll dress like your niece 
To wash your swollen feet 
Just don't leave 
Don't leave 
I'm not living 
I'm just killing time 
Your tiny hands 
Your crazy kitten smile 
Just don't leave 
Don't leave 
And true love waits 
On lollipops and crisps 
Just don't leave 
Don't leave 
Just don't leave 
Don't leave 


Güzelim Radiohead, gsf hazırlığı boyunca dinlediğim Radiohead...
Sen gel 5 yıl sonra ağzıma sıç olacak şey mi? AYIP!

Ayrıntılar sonra

Evet yine sonra yazacağım temalı post :D
Bu kez söz sonra yazacağım. Şimdi gidip gastritime iyi gelecek yiyecekler yemeliyim. O yüzden biftek ve püre yapıyorum kendime. Tabi bunlar yağsız tuzsuz...

Yanında da beynimde şu şarkıyı çalışıyorum.
Çünkü güzel.
Çünkü tam bu havalık...

Buyrunuz efenim...


St. Walker by Young the Giant on Grooveshark





Bir kısmını denemiş olsam da diğerlerini de en kısa zamanda denemem gereken birsürü müthiş aburcubur tarifi <3 br="">








Slash dinleme vaktimin geldiğini anlayınca...

Slash by Jounetsu on Grooveshark


Slash albümünü dinlemem gerektiğini düşününce hemen bir albüm toplayıp paylaştım, güle güle dinleyin...

Haftasonu nasıl geçti

Haftasonunun en güzel yanlarını yazıp kaçacağım şimdi...


- Ghetto'da 5 kişilik asansöre 8 kişi binmek ve yarım saat sonra kurtulduğumuzda adam burada kaç kişi yazıyor diye azarlarken 2 mtlik Onur'un "5kişiliktir" yazısını kapatmasıyla adamın afallaması ve çaktırmadan kaçışmamız...

- "Benimsin değil mi?" cümlesi.

- Ve herkese hayır sevgili değiliz dediğimizde verdikleri tepki :D








Ayrıca o kızda da nasıl bir öfke varsa bana karşı görmeye dayanamayıp hemen gitti...

Beni de buraya götürün...








Ve rezervasyon yaptırmak için : http://www.ubudhanginggardens.com/web/pubu/ubud_hanging_gardens.jsp

Cidden buraya götürecek biri çıkarsa atlaya zıplaya uça kaça gelirim yeminle. Ne güzel yerdir orası öyle... Ormana yüzer gibi.

Sabah sabah...

... sebepsiz mutlu oldum yine ben
Abi hava çok güzel, fonda


Don’t Lie by Vampire Weekend on Grooveshark

vardı...

Güzeldi sanki...


DON'T LIE diyişinde içime otursada...

Sevgili X güvenimi sarsma...
Başına neler gelebileceğini tahmin edemeyebilirsin uyarmadı deme :D
Sırf beğendim diye diş kıran insanım ben ldkjasjdşaskd

Ve Asya gitti

Sanırım ilk defa tanıdığım bir insana birden kanım ısındı bilemiyorum ^^
Çok az zaman geçirmişim gibi geliyor lan...
Ve diğerleri... Keşke 2 yıl önce başlasaydı arkadaşlıklarımız...
Bu kadar sevebileceğim insanlar olabileceğini hayal bile edemiyordum sanırım...
Tee bayramda bize gelmeniz, kamplar, sabahlamalar...
Tanrım cidden çok güzeldi hepsi. Uzun uzun anlatmak isterdim aslında ama hep yarım bıraktım yazılarımı...
Sadece bugün mutlu olduğumu iyi ki yanımda olduğunuzu yazmak istiyorum...

KOCAMAN HARFLERLE HEM DE !!

İYİKİ YANIMDASINIZ LAN ♥


Anca bu kadar görünür kılabildim bu fotoğrafı...

Şu sıralar biraz durgunum yine. Şebeklik de yapamadım pek ama :D
Neyse efenim.
500A'da eğlendik biz baya vala bak :p Kıskanın ldjlkasjd

Hatta sonrasında yediğimiz seyyar kokoreç ? kokareç? nasıl yazılıyor bu kelime yahu neyse yedik işte. Kötüydü abi berbattı... Ama yanımdaki insanlar mükemmeldi ♥

Hep buralarda olun...
Seviyorum sizi ♥



*Off yine çok pis duygusala bağladım... *
Oysa tek istediğim bana sarılıp 
söylediklerinin sadece beni denemek için söylediğini söylemen...





...sanırım asla olmayacak.

Göndermeli şarkı...



Gele gide yara olduk
Sarıldıkça kaçar gibi
Bakarken özlüyorum
Bilemedim ben bu işi

Bizden bir yol olmaz
Yırtık kalp dikilir mi?
Bak yine bombok olduk
Seviyorum seni

Facebook'ta paylaşmak istemeyince ben...

Ben bunları çok sevdim I






http://orianalayendecker.com

Rüzgar Gülü'm


Teoman'dan gidiyorsak, benim için en anlamlı şarkılarından biri...

DİBE VURDUYSAN YA DA HALA DÜŞÜYORSAN... 

Eski bi' arkadaşım vardı.. Sırf manik depresif ruh hallerimden, hatırlamak istemediğim Tutku'nun yaşamından bana böyle seslenmeye başlamıştı, Rüzgar Gülü'm...

Çok saçma değil mi? 
Birisi eski sevgilisini unutmak için DAHA KAÇ VÜCUT GEREKLİ BENİM SENİ UNUTMAMA derken ben dibe vurmaktan falan söz ediyorum...

Özgürlük neden bu kadar önemli, sen insanlarla istediğin gibi takılmak isterken ben niye kendimi sana bağlı hissediyorum. Neden sevgilimmişsin gibi davranıyorum... 
Gerek yok değil mi bunlara. Hiç hem de...

Tüm zaaflarımı sebepleriyle neden anlatıyorum ki sana. 
Kendi zararıma tüm bunlar... 

Eylül ayını sevmiyorum, sonbaharı da sevmiyorum... Çünkü hep hep mükemmel bir mevsimde manik depresifliğimin en depresifliğini yaşadığım zamanlar, dengesiz, güçsüz...

Tek istediğim şey ise sevdiklerim, arkadaşlarım yanımda olsun... Çünkü onlar olmadan ayakta duramayacağımı düşünüyorum.
Off yine saçmalıyorum. Sevgili bunu okuyacak insanlar... Blogu baştan sonra okusanız ara ara depresif ara ara neşe ile yazılmış şeyler bulabilirsiniz. Tek düze bir blog olmadığımın farkındayım. Keşke hep neşe ile yazabilsem :D Üzgünüm bu durum için...

Fail tiramisu

Geçtiğimiz haftasonu tiramisu denemem oldu.

Cuma günü eve yürüyerek geldim. Şaka değil Maslak-Ayazağa son durak arasını yürüdüm. Evet o yokuşu da çıktım. Toplamda 1,5 saat sürmüş... Gerçi Beykent'e kadar bana eşlik ettiği için önce Ali'ye sonra da arayıp yarım saat gevezelik ettiğim X'e teşekkürlerimi borç bilirim ^^,

Eve varmadan A101'e girip ıvır zıvır almaya kalkıştım. Kedidili görünce dayanamadım ve BEN BUNLA BİŞEY YAPARIM Kİİİİ oldum...

Ertesi gün Bender yapmak için X gelecekti bize. Bu arada X diyorum ya sırf ortama gizem katmak için dlajlkdsj meraklanın falan diye.. Neyse efenim X gelinceye kadar ona bahsettiğim kısırı yaptım, yemedi. Zıkkım ye -_- sanki sonraki gelişine kalacak hıh... Bender  malzemelerini alırken labne falan da aldık. Ama çok zeki olduğum için ben tarifi okuma gereksinimi bile duymadım. Sular da kesikmiş zaten yapacak bişey yoktu yani... Baya bir uğraştık falan bir de salaklığımıza bak KREM PEYNİR kullanmışız... Döktük tabi. Ama iyi güldüm ben bu olaya :D Sonra sular gelene kadar kova kestik. Şarjım olmadığı için foto çekemedim. Arada koluma bir adet BENDER çizilmiş bulunuyordu... Acıkınca mantı yapıp yedik...



BITE MY SHINY METAL ASS!

Arkadaşın yemeklerimle pek arasının olmaması ve her nedense yıllardır yaptığım şeyleri onun yanında yapamamı çözemedim ama elim ayağıma dolaşıyor sanırım... Kurabiyeler yanıyor, keklerin jelibonları yapışıyor bonibonları batıyor... Çözemedim arkadaş ben bu işi. Gelelim fail ötesi tiramisuma...

Son olarak işte yumurta,şeker , un falan karıştırdım... X'e de dedimki al şu labneyi karıştır bi...
Salaklık o ya. Sen git ilk harcı ısıtmayı unut... Salağım işte... Sonra da labneyle falan karıştır... Hata yaptığımı fark ettim bu noktada. Dedim tarife bir bakayım... ZBAM!! diye dank edince kafaya insan pes eder değil mi!!

Yok abi ben pes etmedim..
Gittim karıştırdığım şeyi ısıttım ve kendime özgü bi tarif geliştirdim. ÇOKACAYİP OLDU!!!
Yarım paket kedi dili üzerine de döktüm karışımı...
Berbat oldu tabi. Yapamadım !!! Fail ötesi oldum ama yine pes etmedim. Dolaba attım bakalım nasıl olcak diye.
Anca ertesi gün dökmeyi akıl edebildim.
Neyse bakalım bu akşam da bir denemem olacak.. Umarım olur alaam yareebbim inşaalaa sübaneke dinimiz amin.



Sorun ne aslında biliyor musunuz... Mutluyum. Mutlu hissediyorum dediğim gün göğsümden saplanan o derin tarif edilemez acı... İşte o acı gerçeklikten kopmamamı sağlıyor...  

Yarasa da var yaramasa da...

Dün annemden gelmiş, ohh evime gidip duşumu alacağım miss gibi huzur içinde dizi izleyeceğim düşünürken yine pişmiş tavuğun başına gelmeyen olaylar geldi başıma...

Hayır anlamıyorum beddua mı ettiler, belamı buldum resmen... Üstelik annem ve anneannem bir olup GİTMEEEEĞĞ NOLUUUĞRR KALL BUU GECEE tadında yalvarmalarından sonra GİTCEM DE GİTCEM diyere gittiğim evimde, odama girmem çantalarımı bırakmam ardından çıpır çıpır uçuşan bir varlıkla karşılaştım.

Eheley serçe galiba yavrııım kanadına bişey oldu uçamıyor herhal derken NEÇBİM UÇUYOR LA KAÇAYIM diye odadan çıkıp camı kapatmam bir oldu.
Mutfağa girip la odada bişiy var dedim bizimkilere.
Uçuyor la falan diye anlatırken çok garip oldu ama... Ne acaba UUU YARASA OLMASIN diyince dank etti bende bişiyler. OLM YARASA GİRMİŞ ODAMA! !!1!1 dedim.

Börtü böcek kelebek güve anlarım da YARASA NE LAN...
Neyse girmiş bu hayvan ne yapsak falan derken mal gibi aralık kapıdan deodorant falan sıktık odaya. Tabi terlemiş hayvan onun için...  :(((

Çok korkunçluydu yeminle.
Neyse bi ara gitdik odaya gitti herhal bu diyerek yatağın altında minnak fare gibi bişey. Kabloyla dürttük bu uçmaya biz de koridora kaçışmaya başladık...

KORKUNÇTU LAN !!!

Hala aklıma gelip korkuyorum.

Bir de 2-3 taneymiş sanırım çıkmışlar, son 1 tane kalmıştı o da kendi halinde çıktı...
Yatağı yorganı değiştirdim hemen.. Odayı kolacan ettim bişey yok.
Bir de bende deli cesareti odada yattım.
Millet internette odada yatmayın falan yazmış ben gayet yattım MİSS GİBİ YATAĞĞĞM diyerek..

Neyse demem o ki evinize yarasa girerse camı açın ışığı kapatın gider o.
Işıkta ortamı farklı algılayıp korkuyorlarmış. Yön bulmaları da zayıflıyormuş...


YAZIYI BİTİRMEDEN FOTO EKLEYEYİM DEDİM ARATTIĞIMA BİN PİŞMANIM. İĞRENDİM ÇÜNKÜ. 


Manic Panic Voodoo Blue vs A Dangerous Method

Selam ben uzun zaman sonunda yeni bir şeyler denemiş bir insan oluyorum. Hemen de gelip yazayım dedim.
Bilen bilir bilmeyenlere anlatsın demiyorum özet geçiyorum hemen. Bayram öncesi saçımı maviye boyatmaya yeltendim. Gittim açtırdım falan, kuaför saç yoğunluğundan üşenmiş olacak ki diplere kadar inmeyip tuhaf abidik gubidik bişey yaptı. Yetmedi saçın bir kısmını mavi bir kısmını mor falan boyadı. Tamam boya da bir garipti ama adam da hiç pes etmedi yani. Bende tamam yeter diyip sokağa fırladım. Aksın da boyayayım diyordum. Yavaştan akmaya başladı. Bok sarısına dönmeden hamle yaptım. Şu aşağıdaki yeşilli fındık dalları misali saçlarımı hemen boyamaya karar verdim. 



Aldım malzemeleri; oradaki saç kremi ay dur bu manic panic boyalar saç kremi ile açılıyormuş uçlarını da açık mavi yapayım saçlarımın dememden ötürü duruyor.


Enseleri kutunun 1/3'i ile boyadım sonra da ay bu yetmeyecek galiba hemde açık renk devam ederim diyerek kaba koyduğum 1/3 boyanın neredeyse 3 katı kadar krem ekledim.
Anca açıla açıla şu karıştırma kabındaki renk oluştu.


Saçımı boyadıktan sonra 8saat bekletenler de olduğunu bildiğim için 4-5 saat arası beklemem gerekiyordu. Yemek falan yedim işte, biraz oda topladım.
Bu arada manic panic benim eklediğim kremden ötürü değil kendinden kremli yumşacık bişeymiş. Sürerken hiç zorlanmadım. O kadar kolay tarayarak yedirdim ki saça anlatamam. Üstelik kafamda kurumaya başlasa da hiç rahatsız edici değildi. O pompali boyalara bir daha yaklaşmayı düşünmüyorum şahsen. 

Dönelim filmimize A Dangerous Method olan filmimizi yine ismi katlederek değiştirilen filmler listemize ekliyoruz. Çünkü; abi Tehlikeli İlişki nedir?! Tamam tehlikeli ilişkiler söz konusu filmde ama düz çevirmeyin şu isimleri yahu.
Neyse efendim konumuz Freud falan aslında. Gayet psikolojiye dayalı olan filmimiz The Talking Cure isimli tiyatro oyununun uyarlaması imiş. Freud, onun öğrencisi Jung ve asıl olayları bu hale sokan kahramanımız Sabrina'nın etrafında dönüyor olaylar. Sabrina'yı tedavi etmeye çalışırken bir bakmışız çokacayip şeyler olmuş. Şimdi yazardım buraya da spoiler olmasın.
Bir de benim favori adamım Otto idi. Yine spoiler olacak ama yazıyorum psikiyatrlara kafa tutabilen insanları severim ♥


İzleyip görün derim. Ovv müthiş kesin izlenmeli denilecek bir film değil benim açımdan ama psikolojiye ilginiz varsa bir de benim gibi Keira Knightley seviyorsanız, izlenir bu film.
Heh bir de unutmadan filmin sonlarına doğru şöyle bir sahne vardı ki o manzarayı o berrak suyun altındaki taşları bulun getirin bana! Öyle de aşık oldum yani. 


Film bitti derken ben saçımı yıkamaya gittim. Bu sırada çorabım ve tshirtüm battı gördüğünüz gibi. Rengin çıkacağından pek emin değildim ama çorabım gayet temiz ve giyilebilir durumda şu an. Tshirt zaten boya tshirt idi. O yüzden pek sallamıyorum :D


Bu saçımın ıslak ve boyanmış hali. Lacivert gibi gözüküyor ama aldanmayın çünkü çok alakasız bir renk oldu :D 


Ta da. Ev ışığında böyle bişey. Gün ışığında ise deniz gibiyim. Maviler turkuazlar yeşiller. Gerçi ben çok sevdim kuaförünkinden iyi olduğunu düşünüyorum hatta ^^, Biraz akınca mora falan geçerim sanırım. Bu arada MANIC PANIC diye bağırmak istiyorum çünkü cidden çok memnun kaldım ben. 


 Şimdilik 2 yıkama yaptım ve ne banyo şirinler öldürmüşüm gibi oldu ne ellerim falan :) Akmıyor arkadaş. Aksa da bulaşmıyor. Bakalım kaç yıkamada renk değiştirecek kafam. Sayıyorum. Bir sonraki boyamayı da aktaracağım. Görüşürüz kurabitolar ^^,
  

Emin olunamayan yazı

Bu yazıyı yazıp yazmamak arasında çok kararsızdım. Ama yazıyorum lanet olsun.
Bazen çok ani kararlar alıp uygulamaya koyuyorum. Genelde pişman olurum bu davranışımdan. Bazen de olmam.
Sanırım bu pişman olmadıklarımdandı. Hoş bir arkadaşımı kaybetmeyi nasıl göze alabildim o an bilmiyorum.
Üstelik benim Ö'den hoşlandığımı biliyorken. Gerçi o gülsün diye biraz abartarak anlattığım doğrudur. Sadece neşelensin istemiştim çünkü.
Üstelik bu gün kamptan sonra kafamı toparlayıp Ö'yü sadece beğendiğim herhangi biri gibi gördüğümü fark ettim. Aşık falan değilim. Aramda bişey olup olmaması umrumda değil. Sadece kendi kendimi inandırıp kandırdım o kadar.
İstanbul'a geldiğimde onunla konuşup "ııyy bu muydu ya tamam istemiyorum" dedim. Net bir şekilde.

Üstelik bizimkine ilk Torucon'da öpmeyi düşündüğümü söyledim. Hayır neden düşündüm böyle bişey bilmiyorum. Sadece bunu kafamdan geçirirken "bana öyle bakma" tepkisini verdiğini biliyorum. Kafamdan ne geçtiğini biliyor muydu ki?
Şu an aramızda ne var hiç bilmiyorum mesela. Ama mutluyum. O farkında değil bunların hiç birinin. Hatta o kadar içinden gelerek yapıyorki. Tanrım mutluluktan ölebilirim. Daha önce kimse beni bu kadar düşünmemişti çünkü.
Ayrıca belirtmezsem ölürüm *sani okuyacak da yazıyom sjlkajd * o gece sorduğu "ee sen Ö'den hoşlanıyorsun ne olacak" dediğinde " ona ulaşamıyorum ama sana ulabiliyorum" diyerek içimdeki nihahah diyen şeytan ile konuşmam çok epikti. Sanırım fark etmedi o durumu ve ciddiye aldı.
Neyse.
Umarım kafa karışıklığı geçer şu arkadaşın. Bir sonuca falan varırız. Güzel olur.

Güzel olur.
Güzel olacak.
İnanıyorum.
İnanmak istiyorum.

Sevgili aday adayı rehberi III

Selam.
Sevgili aday içeriğini geliştirmeye geldim. Çünkü asıl aradığım şeyi yazmadığımı fark ettim.
HUZUR.
Bana o huzuru sağlayacak insan beri gelsin.
Sevilmek istiyorum deli gibi, kedi gibi.


Böyle kitap okuyalım mesela.


Böyle de oyun oynayalım mesela.

Odunun tekiyim. Bu yüzden romantik olsa fena olmaz. Romantikten kastım hediyelere falan boğmasın beni. Gidip martılara simit atalım mesela.

Oturup saatlerce denizi izleyelim. ( Sevişgen ergenler gibi değil adam gibi. )


Neyse işe dönüyorum ben.

Ey sevgili adayı bunu duyuyorsan lütfen bana ulaş...


Kampa gittiydik biz - Part I

Aslında sırf uzun zamandır yazmıyorum diye yazıyorum bu postu. Geçtiğimiz haftasonu kampa gittim. 9-10 kişiylen.

Baştan anlatmak gerekirse... Tam çanta falan hazırlıyorum evden çıkacağım diye, pişmiş tavuk nasıl beddua ettiyse onun başına gelenlerden fenası geldi bana.
Önce atıştırmalık olsun diye yaptığım makarna tenceresine çıplak elle dokunup parmağımı yaktım. Bunu yapınca çantayı hazırlayamadım adam gibi tabi. Ofiste torrentten yol şarkıları indireyim derken azar işittim diye torrent dosyalarını usbye alıp evde indireyim dediydim. Eve girdim. Alaam net açılmıyor, itunes bozulmuş. Yeniden indireyim diyorum 3 saat sonra iner diyor ki ben 1 saat içinde çıkmalıyım.

Yaptığım keke fazla şeker koymuşum. Dedim neyse çikolataları azaltırım çikolatalar LÖNK diye dökülmez mi. HAY dedim. Gidiyorum ben duşa gireyim en iyisi. Duşa girdim. Su bir türlü ısınmıyor. Soğuk soğuk yıkandım öyle... Sonra yola çıktım düşe kalka işte. Geç oldu güç olmasın derken...
5 durak gidip cüzdanı unuttuğumu fark ettim. EEEÖÖÖÖHHH!!! dedim. Geri döndüm cüzdanı aldım çıktım yine. Eşyalar da o kadar ağır ki yuvarlanıyorum...

Neyse bi şekilde gidiverdim. Son otobüse yetiştik. Yoksa çadırı Hacıosman durağında kuracaktık...

Devamı sonra. Gidip kısır yiyeyim. Öptüm. BYE.

Uzun zaman sonra kimsenin okumayacağı yazı...

Günlerdir evimde değilim. Ama tuhaf bir şekilde ailemin sandığı gibi partilerden partilere koşup deli gibi içmiyorum.
Ev bulma-düzen kurma gibi işlerle uğraşıyorum.
Canım sıkkın.
2 gündür huzurla uyuduğumu hissediyorum sadece.
Aşırı derecede sevgiye açım... Saatlerce kafamın okşanmasını talep ediyorum. İlgilenenlere duyrulur.
Bugün kardeşimin doğum günü ve tuhaf bi' şekilde onu göremeyeceğim için üzülüyorum. Çünkü her şeyi arkamda bırakıp evden gitmemin nedeni o değildi. Tamam kısmen o olabilir ama ana sebep o değil.
Ayrıca annemden öte sevdiğim ananemin olayları öğrenmesi accayip canımı sıktı.
Bırakın işte. Kendi ayaklarım üzerinde durabiliyorum.
Hayatımda yapmadığım temizliği yaptım kaç gündür.
Hala eve alınacaklar var. Eve uğrayıp almak istediklerim de...
Neyse ne yazacağımı unuttum. Sevin beni bu aralar. Buna ihtiyacım var çünkü...

Sevgili aday adayı rehberi II

http://yaminojounetsu.blogspot.com/2012/03/sevgili-aday-adaylarna-duyuru.html Şurada başladığım rehbere eklemek istediğim bir kaç şey aşağıdaki gibidir sayın okuyucular.

* Yemek yapsın ! Lezzetli yapsın ♥


* Sarhoş olmasın mümkünse. Ya da ben çok içersem bana mukayet olacak kadar içsin. İlaç alıyorum ben içirtmesin beni çok u.u

* Bunu zamanında yazmamıştım da şimdi gerekli. İşi olsun abi. Tamam benim de über süper bir işim yok ama çalışıyorum ekmeğimi daştan çıkarıyorum. O da çalışsın.

* Kendine baksın. Dediğim metroseksüellik değil de neblim parfümdü sakaldı tırnaktı dişti bunlar  önemli şeyler.

* Oyun oynaması önemli unsurmuş bunu LOL'den başka oyun bilmeyen bir PRO GAMER ile tanıştıktan sonra anladım. Ben de çok ahım şahım oyuncu değilim de en azından bilgim var yahu. İsimlerini falan biliyorum...

* He bir de çocuk olmasın piliz pilizz... Çocuksu olabilir de anne gibi olmak istemiyorum bkz duygusuz insanım ben ._.

Devam ederim ben buna artık yine...

Tarifli yazı - Oreolu Cheesecake ( Oreo bulamadık Negro kullandık )

Günaydınız millet. Çok çok önceden yazmak istediğim laptobumun çökmesi ve ofisteki iş yoğunluğundan yazmaya fırsat bulamamamdan ötürü anca yazıyorum.


*temsili resim* ama benimki de bu kadar güzel oldu bilen bilir ;)


Farklı insanlar tanımaktan bi zarar gelmez. Olmuyorsa da / olmazsa da zorlamanın bir anlamı yok zaten...

Not now.

Kendimi nasıl hissettiğimi bilmiyorum. Sanırım hissizleştim artık. Bişey için mücadele etmeye, bir şeylere yön vermeye gücüm kalmadı.

İstediklerime "bir mucize daha" diyerek ulaşmak istemiyorum artık. Çünkü o mucizelerin acısı çıkıyor bir şekilde. Karma mı demeliyiz buna. Fazlasını isteyip fazlasını geri ödüyorum.

Tüm bunlar olurken inciniyorum yara alıyorum. Çünkü kalkanımı üzerime alamayacak kadar güçsüzüm.

İnsanların tavırlarından nefret ediyorum. Bulunduğum çevreden... İnsanların sürekli birbirine yazmasından, sürekli birilerini istemesinden nefret ediyorum. Ben böyle iyiyim sanırım.

Sadece düzgün biri çıksın karşıma. Huzur bulayım mutlu olayım istiyorum.

Ve hiç birşeyi aceleye getirmek istemiyorum. Herşeyi birbirine karıştırmak istemiyorum. Aksiyon macera falan bana göre değil artık.

Umarım karşıma gerçekten sevebileceğim kafa dengi biri çıkar. Bir gün...

Üst Solunum Yolu Şeysi



Boğazım ağrıyor ve eve gidince uygulamaya alacağım şeylerin kopyası. Alıntıdır : http://www.sagliksiz.net/solunum-yolu-enfeksiyonu.html

Bir de daha okumadım. Okuyacağım... 


  • Dinlenin ve bol miktarda sıvı alın.
  • Boğaz ağrısı semptomları konusunda yardım isterseniz boğazınızı tuzlu su ile gargara yapınız.
  • Burun salgıları gevşeterek sıkışıklığı rahatlatmak için buharı tüten bir kase çorba alınız.
  • Larenjit durumunda çok fazla ve çok yüksek sesle konuşmayınız. Ses kutusunu dinlendiriniz.
  • Balık, deniz ürünleri, derisiz kümes hayvanları, yumurta beyazı, yağsız et, filizi, soya ve düşük yağlı süt ürünleri gibi iyi kalite proteinleri içeren bir diyet kullanın.
  • Şeker ve rafine edilmiş tahıllardan kaçının. Tahıl, kepekli tahıllar, taze meyve ve sebze üzerine odaklanın.
  • C vitamini solunum yolu enfeksiyonları için çok iyi bir çözümdür. Ilık su ile limon suyunu karıştırın ve her yere götürün. Her zaman yanınızda hazır olsun.
  • Çocuklarda solunum yolu enfeksiyonu durumunda zencefil ve bal vermek yararlı olacaktır.
  • Buharı nefes almak etkili bir çözümdür. Sıcak suya teneffüsten önce okaliptüs yaprakları veya pudina nane yaprağı koymak etkiyi artıracaktır. Bu muamele burun tıkanıklığı durumunda rahatlama sağlar.
  • Sarımsak(Allium sativum) doğal bir antibiyotiktir. Çocuklar için yapılan gıdalar veya çorbalara katılarak istifade edebilirsiniz. Yetişkinler ise bir diş sarımsağı yutabilir yada yemeklerinize dahil edebilirsiniz.
  • Şeker, zerdeçal tozu(Curcuma longa), toz biber ve Thippili(Piper longum) tozunu bir bardak süt ile karıştırıp içiniz.
  • Hapşırma  sağlamak için ise bal ile betel (Piper betle) yapraklarının suyunu birlikte alınız.
  • Balgam olmadan meydana gelen kuru öksürük konusunda yardıma ihtiyacınız varsa süt ve sade yağ ile boğazınızı yağlı tutun.
  • Balgamlı öksürük için meyan kökü ile balı kaynatıp kullanın.
  • Karabiber, sade yağ, şeker ve bal ile birlikte alındığında öksürük için başka iyi bir çözümdür.
  • Öksürükten rahatlamak istiyorsanız Jaggery(hurma suyundan yapılan bir çeşit koyu renk şeker) ile taze soğan suyunu karıştırıp içiniz.



-----

Sormak istediğim onca şey varken susmak zorunda kalmak...

Neyse ya. En başında belliydi zaten. Kimi kandırıyorum ki...

...

2 gündür korkuyorum gideceğim diye. Burdan ayrılmak istemiyorum gerçekten. Hayalimdeki şeyi yapmaktan, en azından yapmaya çalışmaktan daha büyük mutluluk olamaz.

Biliyorumki asla başarılı biri olamayacağım. Ama bunun için uğraşabilirim.

Sonuçta matbaa okuyup hakkında pek fikir sahibi olmadığım birşeyi yapıyorum. Öğreniyorum, yapmaya çalışıyorum. Lütfen lütfen bitmesin....

Diyeceklerim bu kadar.

İş var mı iş?

 Çok sıkıldım olm öyle böyle değil. Hiç iş yok şu an. Oturdum bir süre Katekyo Hitman Reborn! okudum. Yine sıkıldım.

Gidip sorucam sıkıldım ben iş var mı diye. C. yine bana bakacak git artık başımdan der gibi. Napcamki ben :(

Neredeyse tüm sosyal paylaşım ağlarını dolaştım. Artık sayfayı yenilediğimde bir şey değişmiyordu o derece.

ÖLLLCEEEEM :(

Bir de değişikli şeyler buldum eve gidince deneyeceğim.