Manic Panic Voodoo Blue vs A Dangerous Method

Selam ben uzun zaman sonunda yeni bir şeyler denemiş bir insan oluyorum. Hemen de gelip yazayım dedim.
Bilen bilir bilmeyenlere anlatsın demiyorum özet geçiyorum hemen. Bayram öncesi saçımı maviye boyatmaya yeltendim. Gittim açtırdım falan, kuaför saç yoğunluğundan üşenmiş olacak ki diplere kadar inmeyip tuhaf abidik gubidik bişey yaptı. Yetmedi saçın bir kısmını mavi bir kısmını mor falan boyadı. Tamam boya da bir garipti ama adam da hiç pes etmedi yani. Bende tamam yeter diyip sokağa fırladım. Aksın da boyayayım diyordum. Yavaştan akmaya başladı. Bok sarısına dönmeden hamle yaptım. Şu aşağıdaki yeşilli fındık dalları misali saçlarımı hemen boyamaya karar verdim. 



Aldım malzemeleri; oradaki saç kremi ay dur bu manic panic boyalar saç kremi ile açılıyormuş uçlarını da açık mavi yapayım saçlarımın dememden ötürü duruyor.


Enseleri kutunun 1/3'i ile boyadım sonra da ay bu yetmeyecek galiba hemde açık renk devam ederim diyerek kaba koyduğum 1/3 boyanın neredeyse 3 katı kadar krem ekledim.
Anca açıla açıla şu karıştırma kabındaki renk oluştu.


Saçımı boyadıktan sonra 8saat bekletenler de olduğunu bildiğim için 4-5 saat arası beklemem gerekiyordu. Yemek falan yedim işte, biraz oda topladım.
Bu arada manic panic benim eklediğim kremden ötürü değil kendinden kremli yumşacık bişeymiş. Sürerken hiç zorlanmadım. O kadar kolay tarayarak yedirdim ki saça anlatamam. Üstelik kafamda kurumaya başlasa da hiç rahatsız edici değildi. O pompali boyalara bir daha yaklaşmayı düşünmüyorum şahsen. 

Dönelim filmimize A Dangerous Method olan filmimizi yine ismi katlederek değiştirilen filmler listemize ekliyoruz. Çünkü; abi Tehlikeli İlişki nedir?! Tamam tehlikeli ilişkiler söz konusu filmde ama düz çevirmeyin şu isimleri yahu.
Neyse efendim konumuz Freud falan aslında. Gayet psikolojiye dayalı olan filmimiz The Talking Cure isimli tiyatro oyununun uyarlaması imiş. Freud, onun öğrencisi Jung ve asıl olayları bu hale sokan kahramanımız Sabrina'nın etrafında dönüyor olaylar. Sabrina'yı tedavi etmeye çalışırken bir bakmışız çokacayip şeyler olmuş. Şimdi yazardım buraya da spoiler olmasın.
Bir de benim favori adamım Otto idi. Yine spoiler olacak ama yazıyorum psikiyatrlara kafa tutabilen insanları severim ♥


İzleyip görün derim. Ovv müthiş kesin izlenmeli denilecek bir film değil benim açımdan ama psikolojiye ilginiz varsa bir de benim gibi Keira Knightley seviyorsanız, izlenir bu film.
Heh bir de unutmadan filmin sonlarına doğru şöyle bir sahne vardı ki o manzarayı o berrak suyun altındaki taşları bulun getirin bana! Öyle de aşık oldum yani. 


Film bitti derken ben saçımı yıkamaya gittim. Bu sırada çorabım ve tshirtüm battı gördüğünüz gibi. Rengin çıkacağından pek emin değildim ama çorabım gayet temiz ve giyilebilir durumda şu an. Tshirt zaten boya tshirt idi. O yüzden pek sallamıyorum :D


Bu saçımın ıslak ve boyanmış hali. Lacivert gibi gözüküyor ama aldanmayın çünkü çok alakasız bir renk oldu :D 


Ta da. Ev ışığında böyle bişey. Gün ışığında ise deniz gibiyim. Maviler turkuazlar yeşiller. Gerçi ben çok sevdim kuaförünkinden iyi olduğunu düşünüyorum hatta ^^, Biraz akınca mora falan geçerim sanırım. Bu arada MANIC PANIC diye bağırmak istiyorum çünkü cidden çok memnun kaldım ben. 


 Şimdilik 2 yıkama yaptım ve ne banyo şirinler öldürmüşüm gibi oldu ne ellerim falan :) Akmıyor arkadaş. Aksa da bulaşmıyor. Bakalım kaç yıkamada renk değiştirecek kafam. Sayıyorum. Bir sonraki boyamayı da aktaracağım. Görüşürüz kurabitolar ^^,
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder